Galatasaray’ın altyapısından yetişip A Takım’a yükselen Semih Kaya, A Milli Takım’da bir döneme damgasını vuran isimler arasında yer aldı. Geçtiğimiz sezonun sonunda futbolu bırakma kararı alan Semih Kaya, NTV’de yayınlanan ‘Kırılma Anları’ programına konuk oldu.
Hayatındaki dönüm noktalarını ve unutulmaz anılarını paylaşan Semih Kaya, “Asla unutmam”Dünya devi dediği Fatih Terim’in hatırasını ve ilk kez imza aşamasına geldiği günleri anlattı.
“Ujfalusi’ye ‘Baba’ diyorum”
Ujfalusi ile aralarındaki dostluk bağını anlatan Semih Kaya, “Ujfalusi’ye ‘Baba’ diyorum. Hala çok iyi bir iletişimimiz var. Selçuk abi bana ‘Komando’ derdi. Selçuk İnan, ‘Melo ile sen topu bana at, oynarız’ derdi Ujfalusi Bana inanılmaz şeyler kattı.Sahada bana konuşmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi.Galatasaray’a geldiği ilk ayda Fatih Terim’in kaptanlığını yaptığı bir oyuncuydu.Beni inanılmaz bir seviyeye getirdi.Belki oynardım. ama Ujfalusi olmasaydı böyle bir kariyer yaşayamazdım, çok ciddi bir sakatlığı vardı.
Mert kardeşime “Lütfen bir şey olmasın” dediğimi hatırlıyorum. Onunla daha çok oynamak istiyordum. Sahada onu bir baba olarak gördüm. Derbi maçına gidiyoruz. Ujfa beni sahada bir hoca gibi yönlendiriyordu. O MR’dan sonra tesise gittim ve yaralandı diye ağladım. Uzun süre oynamadık ama keşke oynasaydık. Onun gibi bir kariyer oyuncusuyla oynadığım için mutluyum. Bana o ilk dokunuşları verdiğin için binlerce kez teşekkür ederim. Ujfalusi’ye binlerce teşekkürler. Onun borcu asla ödenmez. Bu diğer takım arkadaşlarımı gücendirmek olarak anlaşılmamalı ama ben Ujfalusi ile doğdum. Ujfalusi dışında başarılar elde etsek de hiçbiri beni Ujfalusi ile elde ettiğimiz başarılar kadar tatmin etmedi.”ifadeleri kullandı.
“12 Mayıs 2012’deki o gün gözümüzü kapattığımızda onu çok parlak bir şekilde görüyoruz”
Fenerbahçe’nin sahada kazandığı Süper Lig şampiyonluğunu anlatan Kaya, şunları söyledi: “Uyuyamadık. Bununla ilgili açıklama yaptım. Saat 04.00’te Muslera koridorda yürüyor. Dışarı çıktık koridorda ikimiz varız herhalde dedik. Kapı açıldı Selçuk abi geldi. çıktı sonra Hakan Balta çıktı Ujfalusi geldi yat dedi o gün o maçı oynadığımızda inanın grubun kalitesini bilirsiniz… 3 saat uykulu bir oyundu Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları için de durum aynıydı.
Karanlık bir ortam yaratıldı. O gün 12 Mayıs 2012’de gözlerimizi kapattığımızda çok parlak bir şekilde görüyoruz. Meslek hayatımda bundan daha gergin bir maç oynamadım. Ezeli rakibinizin sahasından yarım puan önde olmak çok gergindi. 12 Mayıs 2012’deki şampiyonada… Eve gittim ve annemle babamı tesislere geri götürdüm. Tesislerde öğretmen arabadan yeni inmişti. Fatih hoca anneme babama bakıp “Halallub” dedi. Babamın Fatih Hoca’yı nasıl gördüğünü bildiğim için o an benim için tarif edemeyeceğim bir şey oldu.”sözlerini söyledi.
“Juventus haberi doğruydu”
İtalya’ya olası transferini takdir eden Semih Kaya, “Juventus’un haberi doğruydu. Masaya oturduk hatta Nedved ile görüştük. Oradaki statüden dolayı başka bir Serie A takımında yarım sezon geçirmem söylendi. O zaman yabancı statüsünden çıkarım. Bunu kabul edin. Her zaman İngiltere’de kalır. Inter de bunu istedi.”söz konusu.
“Galatasaray, Fenerbahçe Beşiktaş taraftarları beni inanılmaz sıcak karşılıyor”
Beşiktaş maçında taç tartışmasına değinen Kaya, şunları söyledi: “Aslında çok kolay bir şeydi. Bu kadar büyütülecek ve ödüllendirilecek bir olay olduğunu düşünmüyorum. Bu yaklaşımın ardından TFF 1. Lig ve Süper Lig’de fair-play olayları bu şekilde gerçekleşti. Lig Gol atarsak ya da kaybedersek ne olacak, neyi değiştirecek?
Futboldan ve topluluklardan daha değerli kişilikler var. Orada aileni temsil ediyorsun. Motive olabilirsin, sinirli olabilirsin ama günün sonunda futbolu bıraktıktan sonra benim hakkımda ne konuşulacağı daha değerliydi. Artık futbolu bıraktıktan sonra bir yere gittiğimde Galatasaray ve Fenerbahçe Beşiktaş taraftarları beni inanılmaz sıcak karşılıyor. Benim için değerli olan bu.”açıklamalarda bulundu.
“Galatasaray’a en son geldiğimde antrenman yolunda ağlıyordum”
Futboldan soğuma sürecini anlatan Semih Kaya, “Artık o mücadeleyi vermek istemiyordum… Hayatımda başka bir yere yönelmek gibi bir arzum vardı. Bunu eşime söylediğimde ‘bırakmayı gerçekten çok istiyorum’ dedim. Galatasaray’a geldim, idmana giderken ağlıyordum, ben oradayken aşağıdan bir çocuk onu durdurdu, hissine kapıldım.
Orada bir erkek kardeşim olması gerekiyordu. Bir kaybım vardı. 3 Şubat’ta Galatasaray’a imza attım. 4 Şubat’ta dedemi kaybettim. Ondan sonra bir soğuma oldu. Hiçbir pişmanlığım yok. Çok mutluyum.”sözlerini söyledi.
